Hepimizin dilinde olan bazı cümleler vardır.
Ben zaten ne zaman çok gülsem ağlarım..
Ben şanssızım..
Ben başarısızım
Ne zaman (... )yemeği yesem şişiyorum..
Rüzgarda kalınca başım ağrıyor
gibi cümleler bizim bir süre sonra inançlarımız haline gelir.Aslında bu inançlar bizlerin özsaygısını korumak için oluşur.Örneğin kişi, hayatta istediği bir şeyi elde edemediğinde, kendisini iyi hissetmek ve özsaygısını korumak için şanssız bir insan olduğu inancını yaratabilir.inançlarımız da tekrar yoluyla pekişir ve artık bu inançlar bizi sınırlamaya başlar.Şanssız olduğunu düşünen kişinin işleri pekte yolunda gitmemeye,herhangi bir gıdayı yediğinde şiştiğini düşünen kişi kilo kaybetme konusunda sıkıntıya girmeye ve kilo verememeye başlar.
Bizim sınırlarımızın dilimiz ve kullandığımız kelimeler ile bağlantılı olduğunu bilerek bu anlamda atacağımız adımlar hayat kalitemizi yükseltecek ve istediğimiz düzeyde değişime rahatlıkla ulaşabilmemizi sağlayacaktır.Birkaç tavsiye;
Eski olumsuz inancınızı yazıp ,karşısına yeni bir olumlu cümle yazmak.
Örneğin:çok gülersem ağlarım yerine çok gülersem daha çok güleceğim anı biriktirebilirim diyebilirsiniz.
Para zor kazanılır yerine,para bana kolaylıkla gelir diyebilirsiniz.
Ne yesem şişiyorum yerine ben gıdaları kolaylıkla hazmederim diyebilirsiniz.
Bu olumsuz inançlarınızı söyleyerek tekrar etmeyi bıraktığınızda ve yeni olumlu cümleleri tekrar ettiğinizde herşeyin değiştiğine şaşkınlıkla şahit olduğunuzu göreceksiniz.
Ludwig Wittgenstein'ın da dediği gibi, “Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.”